söyle
şöyle	so such
şöyle bir bakmak
şöyle bir fırçalamak
şöyle bir görmek
şöyle bir incelemek
şöyle bir süpürmek
şöyle bir uğramak
şöyle bir yıkamak	swill rinse
şöyle bir yoklamak
şöyle böyle	comme ci comme ça indifferent mediocre soso fair
şöyle-böyle
şöylece
şöyle dedi	says
şöyle demek
söyledigini değiştirmek	back-pedal
söylediklerinden vazgeç
söyledin
şöyle dursun
şöyle düşünüyor	thinks
şöyle fısıldıyor	whispers
şöyle ki
söylem	expression
soyleme	asseverate
söyleme	utterance breathing disclose speaking mention pronunciation prolation
şöyleme
söylemeden geçmek
söylemediğini bırakmamak
söylemedim	speak-no-evil
söylemedin mi
söylemek	say tell sing mention narrate impart show report spell talk utter pronounce inform put assert allege discourse blare articulate voice relate propound word publish remark bid affirm divulge submit spiel represent state hoot howl indicate intend manifest mean notify observe pass phrase present prophesy quote refrain render scream signify speak squeal think understate vocalise vocalize warn yell have it going on embrass account for act out admonish annotate announce answer asseverate bear out bellow blab chat claim claver comment comment out communicate comprise confabulate confirm converse convey cry declare declare oneself delate deliver demonstrate denote disclose discuss enounce enunciate evince explain express express oneself give gossip harbinger herald hold back
söylemek gerek
söylememek	hush up refuse
söylemeye başlamak
söylemeye hazır
söylemeye lüzum olmamak	go
söyleme yetisi	speech
söylemez
söylence	myth mythology legend saga fable fairy tale
söylencesel
söylendiğine göre
söylenebilir	communicable
söylenemez	unspeakable indefinable indescribable ineffable inexpressible unutterable undescribable indicible
Söylenen	Said
söylenen	plangent whine fret
söylenilemez	incommunicable
soylenilir	utter
Söyleniş	Pronunciation
söyleniş	pronunciation
söylenişi çok güç
Türkçe	English