yürük
yürüken ayağın kayması
yürük semai
yürülükte olan
yürüme	racewalking walking pacing walk
yürüme biçimi	speed
yürümek	walk run march hike waddle to go amble to walk step move tread pace work go leg sashay strut travel truck come ambulate
yürümek istemeyen
yürümekten ayakları şişmiş	footsore
yürümemekte direnen	balky
yürümemekte ısrar etmek	balk
yürüme takatsızlığı
yürümeye ait	pedestrian
yürümeye başlayan çocuk
yürürIükten kalkma	desuetude
yürürken hafif topallamak
yürürlüğe girme
yürürlüğe girmek	accustom
yürürlüğe konabilir
yürürlüğe koymak	form get make constitute execute
yürürlüğe sokmak
yürürlük	effect validity
yururlükte	function
yürürlükte	pertinent valid available effective
yürürlükte kalmak
yürürlükteki	current
yürürlükteki belge	current document
yürürlükteki dizin	working directory current directory
yürürlükteki dizin varsayılan dizin	default directory
yürürlükteki dosya	active file
yürürlükteki kitaplık	current library
yürürlükteki öğe	active element
yürürlükteki satır	current line
yürürlükteki sayfa	active page
yürürlükteki seçim	current selection
yürürlükteki sürücü	current drive working drive
yürürlükteki sürücü varsayılan sürücü	default drive
yürürlükteki yasalar
yürürlüktem kaldırmak
yürürlükten düşmek
yürürlükten düşmüş
yürürlükten kaldırıl
yürürlükten kaldırılabilen
yürürlükten kaldırılabilir
yürürlükten kaldırma	repeal rescission abrogation cancellation derogation abolition
yürürlükten kaldırmak	annul supersede revoke
yürürlükten kalkmak
yürürlükte olan	in practice effectually
yürürlükte olmak	prevail
yürürlükte olmayan	unpracticed
Türkçe	English