bir daha okumayacağım | |
Bir daha olmaz | Not again |
bir daha oynamak | |
bir daha sormak | |
bir daha söylemek | repeat |
bir daha yapmak | go to work |
bir daha yaratmak | |
bir dakika | one minute |
bir dakika bekleyin | |
bir dakikalık | |
bir dakika lütfen | |
bir dalda durmamak | |
bir dalda durmaz | flyaway |
bir dalgıç kuşu | grebe |
bir dans | |
bir dans adımı | |
bir darbede | scoop |
bir darbeden sakınmak | duck |
bir darbe indirmek | |
bir davanın görülmesi | judgement |
bir davaya dahil olmak | |
bir davaya karışma | |
bir davayı çözmek | judge |
bir daveti iptal etmek | |
bir daveti kabul etmek | |
bir de |
supplementarily
|
bir dediğini iki etmemek |
mollycoddle
|
bir defa |
once
|
Bir defada | Get |
bir defada |
inexcusably
|
bir defada alınan miktar | batch file |
bir defada pişen miktar | |
bir defalık | once-through |
bir defasında | |
bir defaya | |
bir değerli |
one-shot
|
bir demet kağıt | cahier |
birden |
suddenly
|
birden açılmak | |
birden akla gelmek | flash |
birden akmak | flush |
birden akmak akıtmak kı | |
birden akmak akıtmakkı | flush |
birden alevlenmek | flash |
birden artmak | |
birden atmak | flap |
birden bire | |
birdenbire |
suddenly
|
birdenbire bastıran | |
birdenbire bulmak | strike |
Türkçe | English |