ayak kemeri |
|
ayak kemiği |
|
ayak kirası |
|
ayak kısmı |
|
ayak konacak yer |
|
ayakla çiğneme |
|
ayakla çiğneme sesi |
|
ayakla ezmek |
|
ayakla işletilen manivela |
|
ayaklan |
|
ayaklanan |
|
ayaklandır |
|
ayaklandıran |
|
ayaklandırıcı |
|
ayaklandırma |
|
ayaklandırmak |
|
ayaklanma |
|
ayaklanma başkaldırı |
|
ayaklanmacı |
|
ayaklanmak |
|
ayaklanmak tiksinmek |
|
ayaklanmayla ilgili |
|
ayaklanmış |
|
ayaklar |
|
ayaklar altına almak |
|
ayaklar altında |
|
ayaklar altında çiğnenen |
|
ayaklar altında çiğnenmiş |
|
ayakları acımış |
|
ayakları ağrımış |
|
ayakları birbirine vurarak zıplama |
|
ayakları dayayacak tahta |
|
ayakları geri geri gitmek |
|
ayakları ıslatmadan |
|
ayakları kanatlı |
|
ayakları kuru olarak |
|
ayaklarına kapanmak |
|
ayaklarına kara su inmek |
|
ayakların çıkardığı ses |
|
ayaklarındaki |
|
ayaklarını birbirine bağlamak |
|
ayaklarını kaybet |
|
ayaklarının ucuna basa basa |
|
ayaklarının uyuşukluğunu gidermek |
|
ayaklarını suda oynatmak |
|
ayaklarını sürterek yürüme |
|
ayaklarını sürterek yürümek |
|
ayaklarını sürümek |
|
ayaklarını sürüyerek yürüme |
|
ayaklarını sürüyerek yürümek |
|