şık giyinmek |
doll
|
şık giyinmiş | |
sık görülen | |
şık görünmeye çalışan | smug |
sık görüşme | |
Sıkı |
Strong
|
sıkı |
rigorous
|
sıkı ağazlı | close-lipped |
sIkI ağızlı | close-mouthed |
sıkı ağızlı |
secretive
|
Sıkı Atışlar | Hot Shots! |
Sıkı Aynasızlar | Hot Fuzz |
sıkı bağlamak | |
sıkı bağlantı | |
sıkı bağlayan | sure |
sıkı bağlı | tightly coupled |
sıkı biçimde | |
sıkıca |
fast
|
sıkıca bağlamak | cover |
sıkıca bağlan | |
sıkıca bağlanmak | |
sıkıca birleştirmek | weld |
sıkıca doldurmak | cram |
sıkıca kapanmak | |
sıkıca kapatmak | |
sıkıca kavramak | |
sıkıca sarılmak |
press
|
sıkıca tutan |
tenacious
|
sıkıca tutma |
cinch
|
sıkıca tutmak |
elip
|
sıkıca tutturmak | |
sıkıca yakalamak | clench |
sikici |
fuckable
|
sıkıcı |
boring
|
sıkıcı hale getir | |
sıkıcı kasvetli | dreary |
sıkıcı kimse | deadhead |
sıkıcı konuşma yapmak | perorate |
sıkıcılık |
vapidity
|
sıkıcı öğütler vermek |
moralize
|
sıkıcı tip | |
sıkıcı yazı | prose |
sıkıdenetim | censorship |
sıkı ders çalışmak | grind |
sıkı disiplin | strict |
Sıkı Dostlar | Goodfellas |
sıkı dostluk |
friendship
|
sıkı dövüşmüş | hardfought |
sıkı durmak | |
sıkı düzen | |
Türkçe | English |