birkaç sözcükten oluşan ifade |
syntagma
|
birkaç tane |
|
birkaç ülkeye yayılan |
widespread
|
bir kadeh içki |
|
bir kadeh içmek |
|
bir kadın adı |
caroline
|
bir kadın giysisi |
|
bir kadının âşığı |
cicisbeo
|
bir kadın ismi |
June
|
bir kağıt oyunu |
|
bir kâğıt oyunu |
matrimony
- blackjack
- casino
|
bir kalemde |
|
(bir) kanalı çoğullamadan çıkarma |
channel demultiplexing
|
Birkan Batuk |
Birkan Batuk
|
bir kanunu değiştirme |
amendment
|
bir kap dolusu |
pot
|
bir karakteri canlandırmak |
personate
|
bir karara bağlamak |
settle
|
bir karar almak |
|
bir karara varmak |
conclude
|
bir kararda |
stable
- uniform
|
bir kararda olmamak |
fluctuate
|
bir kat |
single
|
bir kat daha |
yet
|
bir kat fazla |
more
|
bir katı |
|
bir kat merdiven |
flight
|
bir kavmin özellikleri |
ethos
|
bir kaya ya da ırmak kenarındaki oyuk |
|
Bir Kayıp Denizci |
The Story of a Shipwrecked Sailor
|
bir keçi türü |
|
bir kenara |
aside
|
bir kenara at |
|
bir kenara atılmış |
castaway
- castoff
|
bir kenara atmak |
fob
- shelve
- cast
|
bir kenara bırakmak |
|
bir kenara çekilmiş |
secluded
|
bir kenara koymak |
|
bir kenarda |
|
Bir kere |
Once
|
bir kere |
first
- for one thing
- firstly
- in the first place
- once
- uni
- wanst
|
bir kere daha |
|
Bir kere değişti |
Changed once
|
bir kere kızdırılma |
heat
|
bir kerelik |
unal
|
bir keresinde |
|
Bir Kere Yaz |
Write Once
|
bir kere yazılır bellek |
WORM
- Write-Once, Read-Many
|
bir kere yazılır optik disk |
WOOD
- write once optical disk
|
bir kereye |
|