birlikte yerleşik | co-resident |
birlikte yolculuk yapmak | |
birlik ve beraberlik | |
birlik yapmak | |
bir litrelik | litre |
bir lokma ekmek nasip olmasın | |
bir madde | positive |
bir maddedeki karbonu | decarbonize |
Bir makro çalıştır | Run a macro |
bir makro düzenlenemiyor | edit a macro |
bir malı kapatma | engross |
Birman dili | Burmese |
bir manganez filizi | manganite |
birman kedisi | |
bir mantar türü | |
Birmanya |
Myanmar
|
Birmanya Dili | Burmese |
Birmanya dili | Burma |
Bir Mayıs Bayramı | |
bir maymun cinsi | |
bir merkezden yayılan | |
bir merkezde toplamak |
focalize
|
bir merkezde toplanma | |
bir merkeze bağlama | |
bir merkeze bağlamak | |
bir meselenin sonu | payoff |
bir meseleyi arzetme | proposition |
bir mesire günü | |
bir mesleğin argosu | lingo |
bir meslekte çalışmak | practice |
bir mevsime mahsus | seasonal |
bir mezhebe mensup | |
bir miktar |
somewhat
|
bir mil gösteren | milliary |
bir milyon | million |
bir milyondan ibaret | million |
bir milyon dolar | megabuck |
bir milyonuncu | millionth |
Birmingham |
Birmingham
|
Bir modem bulundu | Found a modem |
bir müddet | awhile |
bir münasebetle | |
bir müzik makamı | |
bir nebze |
somewhat
|
bir nefeslik süre |
inhaling
|
bir nefeslik zaman |
breath
|
bir nefeste ve anlaşılmadan okumak |
chat
|
bir neslin tükenmesi | extinction |
bir nesnenin ağırlığını elle kontrol edip tahmin etmek | |
bir nevi armut | bergamot |
Türkçe | English |