bir nevi bakara | chemin de fer |
bir nevi börek | blintz |
bir nevi cin | hollands |
bir nevi takke | yarmuke |
bir nisan | |
Bırno | |
bir noktada birleşmek | |
bir noktada toplamak |
focus
|
bir noktada toplanmak | |
bir noktada toplanmış | intensive |
bir noktaya dikmek | |
bir noktaya getirmek | focus |
Bir noktaya kaydır | Slide |
bir noktaya toplama | |
bir noktaya toplamak | |
bir noktaya yönelmek | |
bir numaralı | |
Bir Numaraysa | If a Number |
bir ödevden kurtarmak | |
bir okul | chapel |
Birol | |
bir olayın sonucu | |
bir ölçüde |
to some extend
|
bir olmak |
equal
|
bir olmayan | |
Birol Ünel | Birol Ünel |
bir ömür |
inestimable
|
bir önceki | |
bir önceki gece | |
bir önceki gün | |
bir öncekine bağla | Link to previous |
Bir Öne Getir | Bring Forward |
bir önermenin gerekliliğini | modality |
bir organı kesmek | |
bir organın kesilmesi | |
bir örnek |
consistent
|
birörnek | uniform |
Birörnek kaynak adı |
Uniform Resource Name
|
Birörnek Kaynak Bulucu |
URL
|
bir örneklik | |
birörnek olmayan | non-uniform |
bir paket esrar | bag |
bir papağan türü | |
bir papazın din bölgesi | |
Bir Paragraf Aşağı Taşı | Move Down One Paragraph |
Bir Paragraf Yukarı Taşı | Move Up One Paragraph |
bir parça |
somewhat
|
bir parçacık | |
bir parça görünmek | |
bir parca kesmek | |
Türkçe | English |