bir şeyin üst çıkış ağzı | |
bir şeyin üzerinin örtülmesi | |
bir şeyin üzerini örtmek | |
birşeyin uzunluğu | |
bir şeyin veya kimsenin düşmesi için yapılan sarsma eylemi | |
bir şeyin yerine verilen | |
bir şeyi ölümüne savunan | |
bir şeyi tekrar et | |
bir şeyi uydurmak | |
bir şeyi yerinden kaldırmak | |
bir şeyle kaplamak | surface |
bir şeyle meşgul et | |
bir şeyler | |
birşeyler | |
bir şeylerle meşgul ol | |
bir şeyle uğraş | |
bir şeyle yetinmek | |
bir şey söylememek | |
Bir Şeytan’ın Papazı | A Devil’s Chaplain |
bir şey üzerine iz bırakmak | |
bir şey yapamama | |
birşey yok | |
bir sıçrayışta | |
bir sigara sarmak | |
bir şiir ölçüsü | dactyl |
bir şilin | bob |
Bir Simge Seç | Select an Icon |
bir sinüzoidin evresi | phase of a sinusoid |
bir sinyali çırpma | scramble a signal |
bir sıraya koymak | line |
Bir site seçin | Choose a site |
bir sıvıya batırmak | dunk |
birşok | numerous |
bir solukta | |
bir solukta içmek | |
bir sonra | nextly |
Bir Sonraki | Next Time |
bir sonraki | next |
BirSonrakiBakım | NextSchedMaint |
Bir Sonraki Çalışma Zamanı | Next Run Time |
Bir Sonraki Durum | Next-State |
Bir Sonraki Parçayı Tara | Scan Next Track |
bir sonraki sene | nextyear |
bir sonraki yıl | nextyear |
bir sonuca varılmamış | hanging |
bir sonuca varmak | |
bir sonuca varmayan | inconclusive |
bir sorum var | I have a question |
bir soydan gelen | connate |
bir sözcüğü harf harf söylemek | |
Türkçe | English |