ağzı kısarak söylenen | close |
ağzı kokmak | |
ağzı kulağına varmak | |
ağzı kulaklarına varmak | |
ağzı laf yapan | |
ağzım açmamak | |
ağzım tlkamak | gag |
ağzına ağızlık geçirmek | muzzle |
ağzına almak | |
ağzına beslenmiş | spoonfed |
ağzına çalmak | slam |
ağzına dek dolu | |
ağzına geleni söylemek | fire |
ağzına gelmek |
reciprocate
|
ağzına kadar | |
ağzına kadar doldur | |
ağzına kadar doldurmak | glut |
ağzına kadar dolu |
pack
|
ağzına kadar dolu kadeh | |
ağzına kadar dolu olmak | overflow |
ağzın alabildiği miktar | mouthful |
ağzına tıkaç sokmak | |
ağzına vermek |
fuck
|
ağzında bakla ıslanmamak | |
ağzında bakla ıslanmaz |
imprudent
|
ağzında gevele | |
ağzında gevelemek | |
ağzından akıtmak | drivel |
ağzından akmak | |
ağzından almak |
worm out of
|
ağzından ateşler saçmak | |
ağzından baklayı çıkarmak | |
ağzından bal akmak | |
ağzından dışarı sarkıtmak | loll |
ağzından fışkırtmak | vomit |
ağzından kaçırma | |
ağzından kaçırmak |
blurt out
|
ağzından kaçmak | |
ağzından kapmak | |
ağzından laf almak | |
ağzından lafı almak | |
agzından püskürtmek | breathe |
ağzından salya akıtan | slobber |
ağzından salya akıtmak | slobber |
ağzından sarkıtmak | |
ağzından söz almak | |
ağzından yel alsın | |
ağzında termometre olan yüz | face with thermometer |
ağzında yuvarlamak | |
ağzını açık tutmak | gape |
Türkçe | English |