ayak kemeri |
arch
|
ayak kemiği |
|
ayak kirası |
|
ayak kısmı |
foot
|
ayak konacak yer |
footrest
|
ayakla çiğneme |
trample
|
ayakla çiğneme sesi |
trample
|
ayakla ezmek |
tread
|
ayakla işletilen manivela |
pedal
|
ayaklan |
|
ayaklanan |
subversive
- transgressive
|
ayaklandır |
|
ayaklandıran |
subversive
- transgressive
|
ayaklandırıcı |
|
ayaklandırma |
sedition
- fitna
|
ayaklandırmak |
arouse
- revolutionise
- revolutionize
|
ayaklanma |
revolt
- insurrection
- rebellion
- mutiny
- uprising
- upheaval
- riot
- stampede
- insurgence
- insurgency
- commotion
- rebellions
- riser
- rising
- risinq
- ruction
- sedition
- upheave
- upraising
- uprise
- uprest
- lifting
- outbreak
- putsch
- raising
|
ayaklanma başkaldırı |
|
ayaklanmacı |
|
ayaklanmak |
rebel
- revolt
- mutiny
- riot
- rise
|
ayaklanmak tiksinmek |
revolt
|
ayaklanmayla ilgili |
riotous
|
ayaklanmış |
arms
|
ayaklar |
underpin
|
ayaklar altına almak |
|
ayaklar altında |
underfoot
|
ayaklar altında çiğnenen |
oppressed
|
ayaklar altında çiğnenmiş |
downtrod
|
ayakları acımış |
footworn
|
ayakları ağrımış |
|
ayakları birbirine vurarak zıplama |
|
ayakları dayayacak tahta |
footboard
|
ayakları geri geri gitmek |
|
ayakları ıslatmadan |
|
ayakları kanatlı |
wingfooted
|
ayakları kuru olarak |
|
ayaklarına kapanmak |
cower
|
ayaklarına kara su inmek |
|
ayakların çıkardığı ses |
|
ayaklarındaki |
|
ayaklarını birbirine bağlamak |
hitch
- hobble
- limp
|
ayaklarını kaybet |
|
ayaklarının ucuna basa basa |
|
ayaklarının uyuşukluğunu gidermek |
|
ayaklarını suda oynatmak |
|
ayaklarını sürterek yürüme |
|
ayaklarını sürterek yürümek |
|
ayaklarını sürümek |
heel
|
ayaklarını sürüyerek yürüme |
shambie
|
ayaklarını sürüyerek yürümek |
shambie
|